Büyük Ortadoğu Projesi Ve Türkiye

Sonnotlar

Sonnotlar

(1) Bu proje başlangıçta Türk ve dünya kamuoyuna “Greater Middleeast Project”, yani “Büyük Ortadoğu Projesi” ya da (daha doğru bir çeviriyle) “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi” adıyla sunulmuştur. Buradaki “genişletilmiş Ortadoğu” deyimi, Amerikan siyasetinin klasik ‘Ortadoğu’ algılamasındaki sınırların, Kuzey Afrika ve Yakın Doğu’yu da kapsayacak şekilde genişletilmesi nedeniyle kullanılmaktadır. Daha sonraları, ‘Ortadoğulu’ imgesinden hiç de hoşnut olmayan bazı ülkeleri (Fas, Tunus ve Cezayir) tatmin için, “Kuzey Afrika” deyimi eklenerek “Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi” olarak adlandırılmaya başlanmıştır. (Bu yıl Mayıs ayı içerisinde Harp Akademilerinde düzenlenen “Türkiye, NATO ve AB Perspektifinden Kriz Bölgelerinin İncelenmesi ve Türkiye’nin Güvenliğine Etkileri” konulu uluslar arası seminerde bir bildiri sunan Cezayir asıllı Fransız bilim adamı Prof.Dr. Benchenane, Magrip (Kuzey Afrika) ve Maşrık (Ortadoğu) tanımlamalarına açıklık getirerek, Kuzey Afrika ülkeleri ile Ortadoğu ülkelerini aynı kefeye konulmasından duyulan Arap rahatsızlığına uzun uzun değinmiş; bilahare söz alan Cezayir büyükelçisi de bu konuda ABD’ye yönelik oldukça sitemkar bir konuşma yapmıştır.) Ancak, bu konuda varolan kavram kargaşasına bir yenisini daha eklememek için bu yazıda, Türk kamuoyunda yaygın olarak kabul görmüş olan “Büyük Ortadoğu Projesi” deyimi kullanılmıştır.

(2) Bu sözlerden, masum insanlara karşı cinayetler işleyen terörizmin savunulduğu sanılmamalıdır. Yapılmak istenen küresel terörizme neden olan koşulları izah edebilmektir.

(3) Marshall yardımından yararlanan ülkeler şunlardır: Türkiye, İngiltere, Fransa, Belçika, İtalya, Portekiz, İrlanda, Yunanistan, Hollanda, Lüksembourg, İsviçre, İzlanda, Avusturya, Norveç, Danimarka, İsveç ve -sonradan- Almanya. Türkiye bu yardımlardan hem Batı Avrupa ülkeleri kadar yararlanamadı, hem de aldığı hibe ve kredileri uygun kullanamadı. Bunun sonucu, bırakınız güçlenmeyi, o yıllarda bir bakıma ABD’nin uydusu haline geldi.

(4) Yüz binlerce yaşama mal olan Kore Savaşı (1950) ve Vietnam Savaşı (1963-1967), “Komünizmin Çevrelenmesi Stratejisi”nin bir sonucudur. Deklere edilen açık amaçları; küresel terörizmi yok etmek, ülkeye barış ve demokrasi getirmek, kitle imha silahlarından arındırmak olan Afganistan Savaşı (2002) ve Irak savaşları (1991 ve 2003), aslında Brzezinski’nin fikir babalığını yaptığı “Avrasya’nın Kontrolü Stratejisi”nin bir sonucudur.

(5) Örneğin, ABD’nin en önemli resmi stratejik kaynaklarından biri olan “Milli Savunma Üniversitesi Milli Stratejik İncelemeler Enstitüsü”nün 1999 yılı stratejik değerlendirmelerinde Taliban ve Ussame Bin Ladin’e dikkat çekilmiş olmasına rağmen, küresel terörizmin imkan ve kabiliyetleri “en kötü senaryolar” içerisinde yeteri ağırlıkta yer almamıştır. Ayrıntılar için bkz: http://www.ndu.edu/inss/Strategic%20Assessments/ sa99/14.pdf ve http://www.ndu.edu/inss- /Strategic%20Assessments/sa99/sa99cont.html. (19.08.2004).

(6) Günümüzdeki pek çok İslamcı örgütün ideolojisini oluşturan Vahhabilik, 18. yy.da Muhammed bin Abdülvahhab’ın etkisiyle oluşan dinsel ve siyasal bir akımdır. S. Arabistan’ın resmi mezhebi de olan Vahhabîliğe göre; İslamın öngördüğü yoldan ayrılanlara her türlü şiddetin uygulanması vacip olup, bunların canına kıymak ve mallarına el koymak helaldir.

(7) Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Bosna-Hersek, Birleşik Arap Emirlikleri, B.Fasso, Cezayir, Cibuti, Çat, Endonezya, Fas, Gabon,Gana, Gambiya, Gine, G.Bissav, Irak, İran, Kamerun, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Komoros, Kuveyt, Libya, Lübnan, Maldivya, Malezya, Mali, Mısır, Moritanya, Mozambik, Nijer, Nijerya, Pakistan, Senegal, Somali, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, S.Leon, Tacikistan, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Uganda, Umman, Ürdün, Özbekistan, Yemen.

(8) Cheryl, Benard, Civil Democratic İslam: Partners, Resources and Strategies, RANDNational Security Research Division. CIA ile bağlantılı çalışan bu kuruluşun hazırladığı ve Cheryl Benard (ABD Başkanı’nın Ortadoğu danışmanı Zalmay Khalilzad’ın eşi) tarafından kaleme alınan bu raporun ayrıntıları için bkz.

(9) Graham Fuller, National Security Advisory (Ulusal Güvenlik Danışmanlığı), CIA ve Dışişleri için çalışmıştır. 1977 ile 1980 yılları arasında Türkiye’de kalmıştır ve mükemmel derecede Türkçe, Rusça ve Kürtçe bilmektedir. Fuller daha sonra ABD yönetiminin emriyle bütün ağırlığını CIA’ya vermiş ve CIA Ortadoğu Masası şefi olmuştur. Graham Fuller, İslam ülkelerinde ve bu arada Türkiye’de geçirdiği on dört yıl boyunca edindiği bilgi ve iddialarını Siyasal İslam’ın geleceği adlı kitabında bir araya getirmiştir.

(10) Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ABD’ye yaptığı resmi bir ziyarette ve dönüş yolunda gazetecilerle yaptığı söyleşide “Türkiye laik bir ülkedir. Hem laik, hem de ılımlı İslam devleti bir arada olmaz” demiştir.

(11) Sonuç Bildirgesinin tam metin için bkz : www.g8.gc.ca ; http://www.g8.gc.ca/sumdocs2004- en.asp. (25.07.2004).

(12) Zirve ile ilgili olarak ve Sonuç Bildirgesinin tam metni için bkz. www.nato.int ayrıca http://www.nato.int/docu/review/2004/istanbul/200 4-istanbul-e.pdf. (19.08.2004).

(13) Akdeniz Diyaloğu’nun temel hedefi, karşılıklı anlayış birliğinin sağlanması ve NATO faaliyetleri hakkında diyalog ülkelerinde oluşabilecek yanlış izlenimlerin ortadan kaldırılarak karşılıklı güven ortamı ve iş birliğinin geliştirilmesidir. Üyeleri; Fas, Moritanya, Tunus, Mısır, İsrail, Ürdün ve Cezayir’dir. Halen Diyaloğa üye olmayan Akdeniz ülkeleri; Suriye, Lübnan, Filistin, Libya, GKRY ve Malta’dır.

(14) Sudan ABD’nin suçlamalarını reddetti, http://www2.dwworld. de/turkish/nachrichten/3.62949.1.html (20 Eylül 2004); ABD Soykırım dedi, Sudan Reddetti, http://www.ntvmsnbc.com/news/286391.asp?cp1=1

(15) Ilımlı İslam ile barışık bir görüntü veren Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün Amerika’ya davet edilmesi; ardından CHP’nin liderliğine soyunması aynı zamana rastlamaktadır.

You may also like...

Bir yanıt yazın